English Deutsch Français Italiano Español Português 繁體中文 Bahasa Indonesia Tiếng Việt ภาษาไทย
All categories

2007-07-20 04:26:02 · 14 answers · asked by DejaVu 4 in Travel Europe (Continental) Turkey

Buda benden olsun :o)

temel ve dursun yolda giderken bir penguenle karşılaşırlar, temel der gel tursun bunu emniyete götürelim..

emniyet müdürü der şu an çok meşgulüm lütfen bu hayvanı alın ve hayvanat bahçesine götürün...

onlarda giderler, akşam üzeri emniyet müdürü pencereden bakarken temel ve dursunu görür ortalarında da penguen :D

ulan uşaklar ben size onu hayvanat bahçesine götürün demedimmi diye bağırır pencereden

temel 'e götürdük, şimdide sinemeya götürüyoruz; der :))

2007-07-20 07:53:26 · update #1

14 answers

Three construction workers are on the seventy-fifth floor of a non-finished building. The italian opens his lunch box to find a pizza and says "Man, if I get pizza one more time I am going to jump off this building and fall to my death!" The chinese opens his lunch box to find rice and says "Man, if I get rice one more time I am going to jump off this building and fall to my death!" The Greek opens his lunch box to find a gyro and says" Man, if I get a gyro one more time im going to jump off this building and fall to my death!"

So the next day they all got the same thing and they jumped off the building to their death. That weekend at the funeral, the italian and the chinese wives are crying and saying "I would have fixed him something else for lunch but he never told me." And as the two wives stare at the Greek wife, they both ask why she isn't sad about her husbands death, the Greek wife replys "Don't look at me, he packs his own lunch."


In School
One day a Greek Girl came home from school and came to her mother and said, "Hey, Mommy! Mommy! Today in school we learned to count. The other kids could only count to three but I can count to Ten..... 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10!"

The mother responds, "Very good honey." The Greek Girl asks, "Is that because I'm a Greek mommy?" And the mother responds, "Yes dear."

Next day the Greek Girl came home and went to her mother and said, "Today in school we learned our ABCs! The other kids could only get to D but I can get to K! .... A, B, C, D, E, F, G, H, I, J, K!"

The mother says, "Very good honey." The Greek Girl then asked. "Is that because I'm a Greek, Mommy?" The mother responds, "Yes dear."

The third day the Greek Girl comes home from school and said to her mother, "Mommy today in school we went swimming! But I was the only one who had breasts. Is that because I'm a Greek, Mommy?"
And the mother responds, "No Honey, it's because you're twenty five."

2007-07-22 15:46:35 · answer #1 · answered by Anonymous · 3 0

Bir gün Fadime ile Temel kavga ederler ve birbirleriyle konuşmazlar.Yazarak anlaşmaya başlarlar.Bir gün Temel Fadime'ye kendisini saat 8'de uyandırması için not bırakır.Önemli bir işi vardır.
Sabah uyandığında ise saat çoktan 11 olmuştur.Temel tam Fadime'ye onu uyandırmadığı için kızacakken, yanında bir not bulur: ''Temel saat 8, hadi kalk.''

* I know this is not very funny but I just remembered this =)

2007-07-21 00:16:06 · answer #2 · answered by Irmak 7 · 3 4

Karadenizli Temel ile Adanali Birol birlikte tatile çikarlar.Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar.
Geçen yil kavga ettikleri hippiler de orada olduklari için biraz keyifleri kaçar ama pek umursamazlar. Tatillerinin
ikinci gününün aksami güzel bir yemek yiyip bir sise de sarabi devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat
sonra Birol uyanir ve Temel'i de dürtükleyip uyandirir. Temel uyku sersemidir;

-"Ne oldu? Ne istisun?"

-"Temelcigim. Yukaryya bak ve bana ne gördügünü söyle."

Temel gökyüzüne bakar ve cevap verir:

-"Ha punun içun mu uyandirdun benu?. Paktum iste. Milyonlarca yilduz görirum...Isil isil parliyan
milyonlarca yilduz..."

Birol tekrar sorar:
-"Peki, bu sana neyi gösteriyor?"

Artik iyice uykusu kacan Temel biraz düsünür ve feylezofca cevap verir:

-"Teolojik olarak Tanrunun kudretinu ve kendu acizligimuzu corirum. Felsefi olarak, evrenun sonsuzlugunu ve
onun karsisindaki onemsizligimuzu corirum. Astironomik olarak galaksilerun, yilduzlarun, gezegenlerun varligini
corirum. Meteorolojik olarak pucün havanun cok guzel olacaginu corirum. Yilduzlarun konumuna bakarak
da gecenun köru ve saatin 3 oldugunu, penu lüzumsuz yere uyandirdugunu coruyorum...niye sordun
punu pana? Ha sana neyi costerur?"

Birol cevaplar: -"Ulan hiyar, çadirimizi çalmislar..."

2007-07-20 04:45:55 · answer #3 · answered by kulla 3 · 7 4

Bi Ingiliz bi Fransiz bi de Temel ıssız bi adaya düşmüşler. Gezinirken bir şişe bulmuşlar.Şişenin kapağını açınca hoop cin çıkıvermiş.Dile benden ne dilersen demiş.Üç kişiye toplam üç dilek hakkı vermiş.Fransız beni ülkeme gönder demiş, hoop postalamış bunu cin. İngiliz beni de Ingiltereye gönder demiş cin bunu da ışınlamış anında. Temel bakmış,sonra cine:

"Ula ben burda tek başıma ne yapıcam,geri getir uşakları " demiş

Edit: Fıkra sevmeyen ve tahminen 4 accountlu birisi herkese thumbs-down vermiş, bu da komikmiş.

2007-07-20 21:10:23 · answer #4 · answered by Leprechaun 6 · 6 4

Karadeniz FIKRAsı:

Temel - İdris Amerika da para kazanmaya giderler ve aç kalırlar.
İlanda her kızırderili kafaderisi için 1 dolar verildiğini okurlar.(tabii ki inculuzca biliyorlar!)
Uzun süre arazide kızılderili aralar ve yorulup bir ağaç altında uyurlar.
İdris , bir ara gözlerini açar:onlarca ok ucu yüzlerine çevrilmiş ve kızılderililer..
Temel'i dürtükler ve sessizce "uyan Temel,paranın kaynağını bulduk" der!.

2007-07-20 07:24:20 · answer #5 · answered by O.CETIN BAYRAMOGLU 3 · 6 4

Asuman i have one and i always laught at it but i tell you it is a Temel fikra and mustehcen a little.
So Temel went to do his military duty. He missed his mother and Fadime so much.
He had his photo taken but naked. And he cut the photo and wanted to send his face to his mother and his..... to Fadime.
But he made a mistake he mixde the envelopes.
One week later he received a message from his mother he was expecting that his mother would say him that he is very shameless but no the letter was like this.
Temel, i got you photo and i was very happy. But usagum don't comb and part your hair like this it shows your nose even bigger!
Affiniza sigindim artik.

2007-07-20 04:33:37 · answer #6 · answered by Anonymous · 7 4

Günün birinde İstanbul'da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bariyerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına genç ve yakışıklı bir genç gelmiş.Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup "Bak, yasaman için çok neden var.Yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak.Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim.Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım." demiş. Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış.Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar konusuyorlarmis..... Bir kaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış.Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da "Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle konumasina
;) izin veriyorum." demiş. Kaptan, "Seninle konustugu:) kesin küçük hanım da .... "Bu Kadıköy
-Beşiktaş vapuru".

2007-07-20 13:27:27 · answer #7 · answered by Ola 3 · 7 4

Yep i have a good Fikra to tell.

Three Greeks, Costa, George and Niko as well as three Turks, Melik, Alican and Bora are travelling by train to a conference. At the station, the Greeks each buy one ticket and watch as the Turks buy only a single ticket. "How are three people going to travel on only one ticket?" asks Costa. "Watch and you'll see," answers Melik. They all board the train. The Greeks take their respective seats but all three Turks cram into a restroom and close the door behind them.

Shortly after the train has departed, the conductor comes around collecting tickets. He knocks on the restroom door and says, "Ticket, please." The door opens just a crack and a single arm emerges with a ticket in hand. The conductor takes it and moves on.

The Greeks saw this and agreed it was quite a clever idea. So after the conference, the Greeks decide to copy the Turks on the return trip and save some money (being clever with money, and all that). When they get to the station, they buy a single ticket for the return trip. To their astonishment, the Turks don't buy a ticket at all. "How are you going to travel without a ticket?" says Niko. "Watch and you'll see," answers Alician.

When they board the train the 3 Greeks cram into a restroom and the 3 Turks cram into another one nearby. The train departs. Shortly afterward, one of the Turks leaves his restroom and walks over to the restroom where the Greeks are hiding. He knocks on the door and says, "Ticket, please."

2007-07-20 06:02:52 · answer #8 · answered by Anonymous · 10 4

Ayyyyy, o kadar guldum ki, ingilizce yazamayacagim valla, hep guzel fikralari dinler, sonra cok gulerim, ama ertesi gune 1 tanesini bile hatirlayamam, o yuzden ben sadece okumakla yetineyim, ama hepsine thumbs up valla, superdi, ozlemisim turk fikralarini, burada ingilizler soguk soguk espirilere guluyo anlam veremiyorum da:D

2007-07-21 01:03:31 · answer #9 · answered by pumpkin 3 · 6 4

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi.
Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu.
Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular.
Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'ligi koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
- "Simdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde işaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan
girince soldan 3. ağacın kovuğunda 1.Milyon dolar var."

—Ne söyledi?" dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz göt istermiş."

2007-07-20 09:43:36 · answer #10 · answered by Darth Vader 2 · 8 4

fedest.com, questions and answers